Bir Delinin Güncesi by Aslı Erdoğan


Bir Delinin Güncesi
Title : Bir Delinin Güncesi
Author :
Rating :
ISBN : -
ISBN-10 : 9789752893191
Language : Turkish
Format Type : Paperback
Number of Pages : 166
Publication : First published January 1, 2007

Merkezin, tüm merkezlerin dışına kaçan, yalnızca kendi çekim alanlarında savrulan, sık sık kendi kara deliklerine düşen yazılardı bunlar.Hayatta herşeyi acemice yapan, ölçü ve stratejiden anlamayan, bir türlü "dediğim dedik" (köşe yazarlarına çok yakıişan "kodum mu oturturum!" tavrı) olamayan, travmalarını fazlaca ele veren birinden beklendiği gibi...


Bir Delinin Güncesi Reviews


  • Ipek

    " " Ya umut ? " diyorsunuz. Benim peşinde koştuğum umut , en korkunç umutsuzluğun ortasında ayrıkotu gibi kendi kendine büyüyen umut . "


  • Cagdas Akdemir

    Aslı Erdoğan’ın belki de en sevmediğim kitabı. Roman yazsa ya hep.

  • Evren Bay

    Kolay okunan bir kitap olmadı. Entelektüel şiddeti yüzünden değil tam tersine son derece yalın bir dil kullanmış Aslı Erdoğan. Anlaşılır, yalın ve çarpıcı bir şekilde anlatmış ötekilerin yaşamlarını. Rahatsız ediciliği dilinden değil mevzualar ağır, hem de çok ağır. Demişler ona da daha "light" yaz diye ama işte o "gırtlağa çöken, mideye yumruk sallayan, karanlıkla birlikte onun tam içinden" yazılanları yazmayı seçmiş. Oysa ne rahat olurdu şöyle "kendinizi sevin", "küçük şeylerden mutlu olun", "anı yaşayın", "bu gıdalarla bağışıklığınızı güçlendirin" tarzı hafif, uçucu, kaçıcı yazıları okumak. Arada da azıcık iktidar, tutku ve cinayet öyküleri olacak ama bizden uzakta, bize dokunmayan, ölenlerin hep başkaları olduğu hikayeler... Ancak 'ne yazık' ki Aslı Erdoğan "'düşünce suçu', 'yargısız infaz', 'ölü ele geçirme' gibi kavramları gündelik kullanıma sokmuş bir ülkenin, çıplak, gerçek, çıbanlı yüzü"nü yazmayı seçmiş. Üç maymunu oynamak istemeyenler için!

  • booksofAhu

    Yazarın köşe yazılarından oluşuyor kitap. Baştakiler daha çok öykü deneme.. sonra içeriğin ağırlığından okuması gittikçe zorlaşan köşe yazıları.. yazıların pekçoğu üzerine tartışmak mümkün. Hak verdiğim ve vermediklerim oldu. Devlete ve bireylere karşı yapılan suçlar konusunda farklı görüşlerim var. Ve fakat özellikle siyasi 'suçlu'lar ile ilgili yazıları rahatsız olmadan okuyabilenlerin insanlığı konusunda fikrim net. Hükümetlerin 'kendi' ve 'öteki' gördüğüne farklı davranması güçler ayrılığı olduğu halde böyle ise 'tek adam' yönetimlerinin neler yapabileceğini düşünmek istemiyorum..
    'Hayır'lı okumalar..
    #aslıerdoğanyazardır
    (keşke yazıların ilk yayınlandıkları tarihler de not düşülse imiş)

  • Ezgi

    Aslı Erdoğan, ülkemizdeki karanlığa o kadar fazla bakmış ki sonunda kendi başına da malum olayları bir yerde kendisi getirmiş adeta. Buralarda gerçekler okunsun, bilinsin istemezler.
    Ülkenin bir tarafından akan pislikse sonuna kadar kapalı kapılar ardında kalır.
    Hüznünü en içten şekilde paylaşıyorum, aynı çaresizliği ben de hissediyorum.
    Bu topraklar böyle geldi ama umarım böyle gitmez. Keşke ummaktan fazlası gelse elimizden. Ama insan canıyla ödeyemiyor başkalarının çektiği acıların bedelini. Sonunda iş oraya kadar varsa da.

    Bilmeyenler için: Kitap, ülkemizdeki işkence ve cezaevlerinin berbat koşulları gibi insanlık-dışı durumları işliyor daha çok.

  • Cansu

    Bir kadın yazar olarak varolma savaşının yanında, üstüne düşenden fazlasını yaparak kendi deyimiyle "cüretkar" davranarak tanrıları kızdıran bir kadının köşe yazıları bunlar. Hapishanelerdeki işkenceler, cumartesi anneleri, kürtler, faili meçhul aydın cinayetleri ve güneydoğu sorunları genelini oluşturuyor kitabın. Zaten işkence konusuna özel bir ilgisi mi diyeyim ne diyeyim bilemedim ama tanımlayamadığım bir çekimi var. "Taş bina ve diğerleri"eserini okuyanlar az çok anlayacaktır ne demek istediğimi. Aslı Erdoğan'ı sadece öyküleri değil gazete yazıları ile başka açıdan görmek isteyenler için oldukça sade anlatımlı ve dolu bir kitap. Boş kafaya 1 tablet alınız.

  • Müzeyem

    ''Sevgi'' sözcüğünü hatırlatıyor Oscar Wilde: Sonsuza dek lekelenmiş o sözcüğü.
    Çok sık ve çok kötü kullanıldığı için mi, yoksa bizi defalarca hayal kırıklığına uğrattığı için mi, hayatın dokusunda olduğunu unuttuğumuz o sözcüğü.

  • Mehmet Özhan

    Okuduğum en zor kitaplardan. Dili yalın ama anlaşılması zor.

  • Murat Yeğin

    Yazarın okuduğum ilk kitabı olmamakla beraber sevip sevmediğime bir türlü karar verememekteydim. Bu kitap bu kararsızlığıma son verdi. İnsanın canını yakan oldukça başarılı bir kitap. Okuyup okutturulmalı

  • Buse

    İç karartıcı... aslında bildiğiniz ama derinliklere gömülmüş ve karanlıkta kaybolmuş şeylere ışık tutuyor ve belki de okunuşundaki zorluk göz ardı ettiğimiz/etmek zorunda kaldığımız kirli gerçeklerden geliyor.

    ❝Anlatamıyorum, anlatabileceğimden fazlasını gördüm, gördüğümden fazlasını anladım.❞

  • Anne Gozuyle

    Muhteşemdi...

  • Seçil Polat

    "En korkunç yalan, yansımasını ötekinin gözlerinde gördüğümüz yalandır. İşte bu cehennemden kaçmalı. Koşmalı. Yalınayak, cebindeki paraların, kimliklerin, anahtarların ağırlığından kurtulmuş, günebakanlara, denize, yaşama doğru..."

  • Yaşam Ezgi

    ilk defa deneme türünde bir kitap okudum ve bana hiç uygun olmadığını farkettim.
    2-3 sayfada bir farklı bir bölüme geçip başka şeyler anlatmaya başlıyor ve konu tam akılda şekillenmişken bambaşka bir konuya geçiyor. bu yüzden akılda kalıcı olmuyor. bu tarzı sevenler için güzel bir kitap olabilir elbet ama bana kafa karışıklığından başka bir getirisi olmadı. kitap bitsin diye sayfaları saydım resmen. öte yandan bakıldığında bazı insanlık suçlarını daha yüzelsel bildiğim şeyleri daha açıklamalı okudum. bazı yerlerde tüylerim ürperdi yeri geldi insanlardan nefret ettim bu kitabı okurken.
    son olarak demek istediğim: insanlığın bilinçlenmesi gözünün açılması konusunda güzel yazılar var ancak bunun kitap formunda yapılmasını pek doğru bulmadım. bu yazılar teker teker daha farklı yollarla insanlara ulaştırılsa hem daha etkili olur, hem de daha akılda kalıcı olur.

  • Sevda




    http://www.insanokur.org/?p=7339