Title | : | Paths of Life: Seven Scenarios |
Author | : | |
Rating | : | |
ISBN | : | 0375703454 |
ISBN-10 | : | 9780375703454 |
Language | : | English |
Format Type | : | Paperback |
Number of Pages | : | 188 |
Publication | : | First published January 1, 1998 |
"Alice Miller wrote the book on narcissistic parents and the havoc they wreak on children. Twenty years later, she's still on the case with a new book and even more radical ideas."--Mirabella
Paths of Life: Seven Scenarios Reviews
-
Keistai jaučiuos duodama 5 žvaigždutes šiai knygai, bet realiai aš kaip ir neturiu ko prie jos prikibti. Tiesa, Miller bando aprėpti daug: nuo tam tikrą brandą ir individuaciją pasiekusio žmogaus kalbėjimo perpasakojimo iki bandymo paaiškinti, kas lėmė Hitlerį tapti tuo, kuo jis buvo. Jos minčių eigą supratau, man ji rezonavo, tad vertinu šią autorės knygą gerai.
Rekomenduoju. -
Açık bir itiraf: Alice Miller külliyatı ile 10 yıl önce tanışmış olmayı isterdim. Hem de çok isterdim. Kendi adıma çok gecikmiş bir buluşma. Ama geç olan da güç olmuyor işte. :)
Çok sevdim Alice hanımı. Bulabildiğim her kitabını da okuyacağım. Tabii kendisininden haberdar olmam başka bir kitap (bir Türk yazar) ile oldu ama uzun soluklu bir okuma olduğu için o konuya bir anlamda back to the future tadında değineceğim vakti geldiğinde.
Öykü anlatımına itirazlar olmuş hatta bu nedenle puanlar kırılmış. Bunlar şekilcilik. Ben hiç rahatsız olmadım, kısa sürede alıştım hatta bu tarzda bir ilk ile karşılaştığım için farklı bir lezzet oldu benim için. Elbette ki bu eseri bir öykü kitabı gibi okumayacağız. Okurun hedefi bu olmamalı. Yazarın kendisi de zaten bunu açıklamış, kolay okuma olsun diye bunu tercih etttim demiş. Farklı denemelere şiddetli tepki verenleri anlamak zor.
Çok not aldığım, hatta bazı öyküleri dönüp dönüp tekrar okuyacağım, sık sık referans göstereceğim yerler var bu kitapta. Ama ödünç ve eskimiş bir baskıdan okuduğum için temiz, sıkıntısız bir baskıyı alıp kütüphaneme katmam bir zorunluluk teşkil ediyor benim için.
Alice Miller'ın harikalar dünyasına adımı attım. Sihirli tavşanı takip etmek gerekiyor. Meraklı olmak gerekiyor. Statik bir okur olmak çok yanlış bir yaklaşım. -
Καταπληκτικό βιβλίο.Εύληπτο για όσους έχουν τα μάτια ανοιχτά και γενικώς ενδιαφέρονται για τις ανθρώπινες οικογενειακές σχέσεις .Μου άρεσε η επιστημονική θεώρηση της ψυχαναλυτριας κ θεραπεύτριας Α.Miller.Πάντα θα επιβεβαιώνεται ότι η κάθε είδους κακοποίηση στην παιδική ηλικία αφήνει ανεξίτηλα σημάδια και γεννάει όμοιες συμπεριφορές ,εκτός κι αν κάποιο παιδί ή έφηβος έχει δίπλα του ανθρώπους -υποστηρικτές- αρωγούς που του δείξουν ότι οι απαράδεκτες συμπεριφορές πρέπει να ξεγυμνωνονται και να απομυθοποιούνται για να μη θεωρούνται ως φυσιολογικές από τα παιδιά που τις εισπράττουν/εισέπραξαν.Αν δε συνειδητοποιηθεί αυτό,οι συμπεριφορές αυτές θα επαναλαμβάνονται και δεν θα σπάει ο κύκλος της βίας.Πολύ ενδιαφέρουσα και η ιστορία εξήγηση για τη ζωή του Χίτλερ και τον τρόπο σκέψης και δράσης του που είχε αυτά τα ολέθρια αποτελέσματα .Πολύ καλή κ η μετάφραση.Δε βαρέθηκα λεπτό την ανάγνωσή του!
-
Öyküleri, mektupları akıcı bir şekilde yazmış olan Alice Miller hikaye içinde psikoloji bilgisini ve düşüncelerini açık bir şekilde veriyor. Tüm kitaplarında temel savları olan "anne-babanızı sevmek zorunda değilsiniz" ve "çocukluk hatta bebeklik çağındaki yaşadığımız travmalar biz de derin yaralar açar" devam ediyor. Bunlara ek olarak bu kitabında nefret ve Hitler arasındaki bağlantı aslında tüm toplumların birbirinden farklı olmadığını gösteriyor sadece yaşadığımız zamanlar farklı..
-
“Gerçek sevgi, gerçeğe katlanabilir.”
-
Tam bir hayal kırıklığı!
Anacım niye hikayeleştirme yoluna gittin ki? Bu harika 'öykü'leri okurken gözlerim kanayacak diye korktuğum doğrudur. Kamu Spotu ya da Samanyolu metinleriymişçesine ruhsuz, didaktik, samimiyetsiz, yapay mektuplar/diyaloglar. Edebiyattan bu kadar uzakken neden 'öyküleme' işine girdin ki? Bir 'hikaye anlatıcısı' ile kolektif bir çalışma yapılsaymış keşke.
"Öykülerim zaten bilgili okura pek yeni bir şey sunmayacak belki..."(arka kapak) demiş ama minik bir başlangıç yapmak isteyenler illa gözlerini mi kanatsınlar? Onlara da yazık ayol(:
*Çeviride mongoloid bir çocuk için "özürlü" kelimesinin tercih edilmiş olması kalbimi tırmalamadı değil!(Gloria: Yüreğin Bilgeliği s95-109) -
Buvo įdomu skaityti tiek pateiktas istorijas, tiek autorės mintis. Istorijos vietomis atrodė kiek dirbtinokos, kalba buvo tokia, kuri vargu ar vartojama kasdienybėje, pernelyg profesionali. O gal tik man taip pasirodė. Verta skaityti, jei domitės vaikystės traumomis ir psichoterapeutų parašytais veikalais.
-
Despite the unimpressive writing style and techniques, this book contains some useful ideas, including that of violent and pervasive tendencies resulting from inhumane treatment in childhood and the need to face and understand one’s own childhood traumas so their effects are not (unconsciously) perpetuated onto others.
-
Gurular ve Önderler Nasıl Etkili Olabiliyorlar? ve Nefret Nasıl Ortaya Çıkar? başlıklı iki deneme için okunabilir.
-
Doktor sesimi susturup, hayattaki her sorunun sadece psikolojik çerçeveden cevap bulduğu bir bakış açısına geçebilseydim bu kitaptan çok daha fazla keyif alırdım. Özellikle travma ve yaşanmamış yasları bastırıp büyüyen çocuklar üzerine değindiği insan hikayeleri içeriyor. Güzel fakat bazı -bana kör göze parmakmış gibi hissettirecek denli açık -tıbbi gerçeklikler karşısında bu böyle değil yahu!? dediğim zamanlar oldu..
-
Diyalog ve konuşmalarla yüzleşmelerin yer aldığı ve her aile ferdinin okumasında yarar sağlayacak bir eser
-
This book is a good accompaniment to Michael Brown's "The Presence Process" as Miller's focus for years and years has been on child-rearing patterns of neglect and abuse, from the most subtle to the most heinous forms, that trigger emotional armoring that children carry into adulthood.
-
The two essays at the end is what made this book valuable to me (the stories, not so much). The one about dictators is definitely an eye opener and should be always used as an argument discussing with someone who still thinks that child punishment is a good solution.
-
The "case studies" are interesting to reflect on but I much preferred reading the two essays at the end on cults and cult leaders and on hatred. Those essays were worth reading. -
Di Alice Miller, parecchi anni fa, me ne avevano parlato, ma non avevo mai letto nulla di suo. Di recente, per una serie di rivoluzioni satellitari della mia esistenza, ho sentito che era il momento di provare a sentire cosa avesse da dire. Ho già letto, quest’anno e in pochi mesi, tutti gli altri suoi libri tradotti in italiano, mi mancava solo più questo. L'argomento è sempre la violenza sui minori, rispetto alla quale si mantiene ancora, in misura ridotta rispetto al passato ma ancora si mantiene, la credenza del valore educativo delle punizioni fisiche e non. L'autrice in tutte le sue opere, inclusa questa, parla invece, e dimostra anche, di come in realtà gli abusi sui minori, fisici, sessuali, psichici, emotivi, la limitazione della loro libertà, la mancanza di rispetto nei loro confronti, non abbiano valenza educativa. La presunta educazione impartita serve piuttosto agli adulti per scaricare su bambini vulnerabili le proprie storie non gestite, le proprie esperienza non rielaborate. Chi ha subito violenza, giustifica la violenza perché l'ha subita da chi doveva proteggerlo, difenderlo, accudirlo. A sua volta educherà nello stesso modo, salvo elaborare con strumenti da adulto ciò che il bambino non poteva elaborare. All'inizio, quando ho letto il suo primo libro, ero perplessa. Avvertivo la profonda verità di quanto affermava, ma mi sembrava arduo, molto arduo, riuscire a far passare il concetto nelle menti dei più. Lei stessa riferisce infatti delle grandi difficoltà che incontra sempre a far passare le affermazioni, a mio avviso veritiere, contenute nei suoi testi e nel suo pensiero. Vale la pena comunque dare un'occhiata attenta alle sue parole, con mente aperta, non acritica, solo aperta. Le cinque stelle sono dovute non solo al fatto che la trattazione del tema, di per sé impegnativo, è svolta in maniera agevole, accessibile, rispettosa, ma anche al fatto che apprezzo moltissimo l'approccio di Alice Miller. Mi piace molto il suo continuo chiedersi "perché", senza fermarsi alle spiegazioni già pronte, ma cercando e indagando per giungere a una risposta che sia davvero soddisfacente e non di comodo. Il massimo dei voti a un'autrice che ha svolto un lavoro immenso e prezioso, e che, seppure morta, ha lasciato opere di grande valore che andrebbero non solo lette, ma soprattutto applicate. Ai bambini con cui abbiamo a che fare, e prima ancora ai bambini che siamo stati e che spesso siamo ancora.
-
Çocukluk dönemi travmaları, taciz, istismar, anne-baba-çocuk ilişkisi, daha özelde anne-çocuk ilişkisi, çocuk terbiyesi gibi çetrefilli konular etrafında dönen öyküler edebi anlamda akıcı değil. Karakterlerin bir yığın terminoloji ile konuşması kurguyu çok fazla hissettiriyor ancak Miller de bir çok meslektaşı gibi bunu mesajını daha etkin bir şekilde yayabilmek adına yapmış. Kitabın sonundaki Düşünceler bölümünü okuması daha keyifliydi, öykülere de kısa atıflarla Miller burada mesajlarını derli toplu bir şekilde sunmuş.
Helga'nın gözyaşı ticareti öyküsünü okurken ülkemizde hem muhafazakar hem de seküler çevrelerde hocaların, hayat koçlarının, astrologların ya da kanaat önderlerinin etrafında oluşan büyülenmiş kitleleri düşünmeden edemedim. Çocukluğuna bir şekilde geri giden/götürülen, çocukluk korkuları ile sarmalanmış ve büyülenmiş insanlar. Bu insanlara aldıkları eğitim ve unvanlar üzerinden yetişkin gibi davranmanın ve akıl sır erdirememenin nedenini Miller'in görüşleri ile birlikte düşünmek bu konuyu kendimce tekrar irdelememi sağladı.
Ve en nihayetinde yok edici nefret. Yaşadığımız toplumda öfkenin ortaya çıkışı, şekillenişi ve yönlendirilmesi konusunda öngörülemez ve ölçüsüz bir yan olduğunu çocukluğumdan beri bir çok sosyal çevrede hissettiğimi sanıyorum. Çocuk terbiyesi adına yapılan işkencelerle bedenleri ile ilişkileri koparılan ve ihmal edilen çocukların ne tür zulümlerin parçası olabildiğine dair (tek açıklayıcının bu olamayacağını ve bunun indirgeme olacağını yazar da ifade ediyor) savları okurken ister istemez anne babalarımızın, ve üst kuşakların çocuk terbiyesi anlayışlarını düşününce nispeten bu bakış açısı çerçevesinde toplumumuzdaki bu öngörülmez yanın bir takım kökenlerinin her şeyin başladığı yere, anne kucağına, aileye, terbiyeye gittiğini görmek şaşırtıcı değil ama bu anlayışın nesilden nesile iyileşmesi ve dönüşmesinin ne denli güç ve çaba gerektirdiğini sezmek üzücü ve ümit kırıcı. -
I read Virago's paperback issue, published in 2001, which was not available on Goodreads at the time of writing this review.
I write as someone who has found value in Miller's work, beginning by reading her book The Drama Of Being A Child and going on to read a number of her books. It seems to me that Miller broke important new ground in recognising the adverse impacts of unskilled and even abusive parenting, how this plays out in the course of a lifetime, and how it passes from generation to generation, aided by the societal taboo against speaking of adverse childhood experiences. Since reading The Drama, I have noticed how many authors in the field of psychology cite her books, how much work in the current era validates her theories and how the societal taboo against speaking out persists.
All this being said, I found the format of this book did not work for me. Miller presents seven scenarios from her own imagination - stories - to illustrate her thinking. I found them rather stilted, somewhat didactic (and not in a good way), not always clear, and lacking in nuance. In truth, each story had merit and could form the basis of a novel (think Irvin Yalom for comparison), but potential is not the same as skilful execution.
In addition, the book contained two chapters, one on cults and one on hatred, that seemed oddly placed alongside these stories and which, in addition, rehearsed ideas that Miller has shared in other books. It wasn't at all clear why these chapters were included here.
I don't regret reading this book as part of exploring Miller's ideas. However, for now, it's in the "Hmmm..." category of books I am not sure about. I couldn't quite give it a 3 rating.
-
An interesting presentation of seven life scenarios- ranging from birth traumas to ww2 experiences -with the help of fictitious characters. If you have already read most of Miller's earlier works, you'd be able to appreciate this book better as she's trying to elaborate certain points in her previous works in this (eg unrecognized trauma in early childhood can lead to parents inflicting the same pain on their offspring). Through the different life scenarios, the author here maps childhood traumas to subsequent adult behaviors. Even though it is written like fiction, these are more like real life scenarios in which the wronged child or guilty parent looks for closure by having those difficult conversations with their near ones (something they were denied as children). In the end two articles on the origins of cult culture and hatred are given. I totally loved reading this book.
-
This book just didn't click for me. I agree with her principles. Some of the stories changed my opinion on a variety of topics, including birth, and the reality of a baby's experience of the world, and having more respect for the emotional world of babies and taking their pain and discomfort more seriously.
There is also some interesting work in getting into the mind of someone who would be taken in by a guru figure, and the life history which can lead to an individual being more susceptible to that sort of influence.
But somehow, it just didn't work the same way as Alice Miller's other work, which has more of an essay format. The dialogue was stilted. The conversations didn't feel real, and the point of the scenarios was usually made abundantly clear and without enough nuance. This is the only book I have read of hers that I would not enthusiastically recommend. -
Belki büyük bir umut besleyerek alıp okumaya başladığım için mi bilmiyorum benim için sukûtuhayal oldu. Yazar Nihan Kaya'nın tavsiyesiydi.
Yedi öyküden dördüne tahammül edebildim. İlliyet bağları, teorik altyapıları, çıkarsamaları ve nihayetinde öykü formuna sokmaya çalıştığı denemesi her yönden sınıfta kaldı. Öyküden sonraki bölüm olan 'Düşünceler' de tekrardan öteye geçmeyen, kendi kitabına atıf yaparak dayanak noktası oluşturmaya çalıştığı açıkçası biraz psikoloji ile ilgilenen herkesin bildiği bir yazıdan fazlası değil.
Çeviri ve yazar hakkında olumsuz o kadar not almama rağmen yazmayacağım.
Kendi açımdan büyük vakit kaybı. -
Birer öykü olarak kurgulanmış psikolojik vaka örnekleri. İçerik olarak zengin olsa da edebi olarak zayıf bir kitap. Zaten Alice Miller da edebi bir iddiasının olmadığını giriş yazısında belirtmiş.
‘’İlk acı ve sevgi deneyimleri insanların sonraki hayatlarına ve diğer insanlarla birlikteliklerine nasıl etki eder?” sorusu kapsamındaki anlatılar, ilişkilere dair çoğunlukla farkına varılmayan ya da üstü örtülmeye çalışılan iç görülere sahip. -
“Gerçek sevgi, gerçeğe katlanabilir.”
Ebeveyn-çocuk ilişkisindeki ebeveynin hatalı davranışlarının - dayak atma, kendi hayatının ve geçmişinin yükünü çocuğunun omuzlarına sorumluluk olarak bindirme, çocuğa ayrı bir birey olarak değil de kendisinin bir uzantısı gibi davranma - çocuğun karakterini nasıl etkilediğini 7 ayrı hikayeyle anlatmaya çalışmış yazar. Hem kendi hayatımdan hem de çevremdeki insanların hayatından çokça benzerlik yakaladım bu hikayelerde o yüzden okuması çok keyifliydi. -
Kitabı ve yazarı Nihan Kaya’nın kitaplarındaki referanslardan merak ederek okumaya başladım. Bu kitabın aslında non-fiction olacağını düşünmüştüm, bu yüzden büyük bir edebi beklentim yoktu. Ancak kitabın büyük çoğunluğunu oluşturan, hikayelerden oluşan kısmın verdiği okuma keyfi gerçekten çok azdı. Sonda yer alan “Düşünceler” kısmındaki bilgi ve fikirleri değerli buldum.
-
The retellings of case stories were alright, but the most interesting part for me were the short essays at the end, 'Reflexionen'. Miller discusses the origin of hatred and cruelty, as well as the long-term effects of parenting styles on the individual and national level.
-
İçindeki hikayeler bana acı dolu ve çok ağır geldi: Aile içi şiddet, alkolik ebeveynler, dolandırıcı terapistler, tarikatlar, ikinci dünya savaşı Nazi zulmünden kaçan Yahudiler....
Öte yandan, Düşünceler ve Epilog kısmını sevdim. -
Alice Miller's psychology work had a great effect on my own personal life, but this unfortunately was not a very good book. Read instead "The Drama of the Gifted Child".
-
Kitabin nefretle ilgili olan kismindan itibaren kitap guzel :)
-
Hikayelerin yapay kurgusu beni rahatsız etti. Ancak özellikle doğum travmaları ile ilgili bölümü sanırım tekrar okuyacağım. Kitabın sonundaki denemeleri daha ilgi çekiciydi.