Title | : | Demokratik Zorbalık |
Author | : | |
Rating | : | |
ISBN | : | 9750740785 |
ISBN-10 | : | 9789750740787 |
Language | : | Turkish |
Format Type | : | Paperback |
Number of Pages | : | 64 |
Publication | : | First published January 1, 2019 |
Düşüncesinin temel eksenini liberalizmin ön plana çıkardığı özgürlükle, sosyalizmin temel aldığı eşitlik kavramları arasında bir denge kurma çabası oluşturur. Tocqueville'in o dönemde ortaya attığı sivil toplum destekli katılımcı demokrasi modeli, çağdaş demokrasi anlayışının kurucu öğelerinden biridir.
Yazarın bu katkıları, çağdaş demokrasilerin yaşadığı sorunlarla yeniden güncellik kazanmıştır. Tocqueville’in düşüncesinin ana unsurlarını özetleyen bu kitap, bugün belki çok kullanılmaktan içi boşalmış bazı kavramların kökenini hatırlatarak günceli anlamlandırmamıza ve güncel sorunlarla ilgili tartışmalara katkıda bulunacaktır.
Demokratik Zorbalık Reviews
-
Okunması gereken temel metinlerden.
-
Eseri çok beğendim, keyifle okudum. Alexis de Tocqueville'nın görüşleri ve tesbitleri oldukça ilgi çekici, dahası görüşlerinin altını sistematik bir şekilde doldurmuş.
Kısa bir eser olmasına rağmen dolu dolu diyebilirim rahatlıkla. Yazar ABD siyasetini analiz ederken ABD'den farklı olanı yani Avrupa'yı anlatarak yola çıkıyor. Bu bence oldukça önemli. Kıyas, akıl yürütme ve analiz yaparken olmazsa olmazdır. Aksi halde metod uygulamamış, öznel değerlendirme yapmış oluruz.
Avrupa siyasetini ve siyasi tarihini analiz etmek için nasıl Ortadoğu ve müslüman coğrafyasına bakmamız ve Avrupa'nın buralarla olan farklılıklarını belirtmemiz gerekiyorsa Tocqueville aynı yöntemi ABD için uygulamış.
Avrupadaki aristokrasiyi inceleyerek ve tanımlayarak bunun olmadığı Amerika'yı daha iyi anlamamızı sağlamış.
Yazarın diğer eserlerini de okumak istiyorum. -
Demokratik çağın, daha o çağ ortaya çıkmakta iken yazılmış başarılı bir eleştirisi. Eşit olma arzusunun kişisel özgürlüklerin yitimiyle sonuçlanabileceği uyarısında bulunuyor, aristokrasinin demokrasilerde bulunmayan özelliklerinden bahsediyor ve demokratik toplumlardaki bireylerin yalnızlaşma eğilimine girdiğinden bahsediyor. Kendisi artık aristokrasiye geri dönülemeyeceğini kabul ediyor, artık yapılması gereken demokratik toplumun, bireylerin özgürlüğünü ve birlikteliğini sağlayabilecek bir yapıya kavuşması için çalışmak olduğunu belirtiyor.
-
i don't understand democracy so why did i think i would understand a book about democracy
-
“Mutlak ve despotik bir hükümetin, koşulların eşit olduğu bir halkta, diğer tüm halklarda olacağından daha kolay kurulacağına inanıyorum ve bu tip bir hükümetin böyle bir halk nezdinde bir kez kurulduğunda sadece insanları ezmekle kalmayacağını, uzun vadede bu insanların her birini insaniyetin temel sıfatlarının çoğundan mahrum bırakacağını düşünüyorum.
Yani bana öyle geliyor ki, despotizmden bilhassa demokratik çağlarda korkmalı.” -
buna puan verebilecek kadar alt yapım olduğunu düşünmüyorum, 63 sayfayı da 5 haftada okuyabilmişim anca. Baya yerde beynim yandı ne kadar eksiğim olduğunu fark ettirdi bana ama güzel bir bakış açısı da sağladı. Bol bol alt çizip aldığım notlarda yazarla atıştığım bir kitap oldu cjdmdjdn
-
dükkanda son ses barış manço dinlerken anlaşılmayacak bi kitap ve evet anlamadım son bölümü çok beğendim ama
-
dili biraz zor ama güzel konulara değiniyor
-
Demokrasinin ve eşitliğin gelişmeye başladığı 19. yüzyıldan beri benzer sıkıntıları yaşadığımızı gösteren güzel bir çalışma. Eşitliğin aslında özgürlük olmadığını, demokrasinin sadece oy vermekle bitmediğini, insanların rahatı için iradelerinden nasıl kolaylıkla feragat edebildiklerini Tocqueville net bir şekilde gözlemlemiş.
Okurken Daron Acemoğlu'nun Dar Koridor teorisi sürekli aklıma geldi. Teorinin temellerini burada görmek mümkün ama Acemoğlu'nun konuyu çok daha ileriye taşıdığını belirtmem lazım.
Her vatandaşın mutlaka okuması gerekn bir kitap. -
3,5/5
Yazarın daha önce Çoğunluğun Zorbalığı kitabını okumuş ve çok beğenmiştim. Altını çizdiğim pek çok yer olmuştu. Bu kitabında da yine hoşuma giden yerler altını çizdiğim satırlar oldu fakat okurken Çoğunluğun Zorbalığı kadar keyif alamadım bu kitaptan nedense. Anlatımı biraz daha sıkıcı gibiydi ve sanki biraz da tekrara düşmüştü.
Yine de bakış açınızı geliştirmeniz açısından mutlaka okumanız gerektiğini düşünüyorum. Keyifli okumalar. -
1830'larda Demokrasi hakkında yazılmış bir eserin günümüze bu kadar ışık tutabiliyor olması cidden takdir edilesi. Toplumun kamusal huzurun sağlanması için özgürlüklerden rahatça feragat etme tutkusu gibi demokrasinin sahip olduğu çeşitli tehditlerden bahsediyor kitapta. Tocqueville'in daha önce okuduğum "Çoğunluğun Zorbalığı" kitabında da benzer şekilde kendisinin hem monarşi hem demokrasiyi görmüş olması rejimler hakkında daha objektif bir yorum yapmasını sağlıyor.
-
Kitapsız geçen uzun bir aradan sonra okuduğum ilk kitaptı basit bir kitaba benziyor diye aldım pek bir şey anlayamadım ve uflaya puflaya okudum müsait bir zamanda tekrar okuyacağım tekrar okuduğumda güncellerim burayı
-
Ağır bir dille yazılmış. Kısa kitap ama okuması biraz uzun geldi
-
Demokrasi üzerinde bazı düşüncelerim vardı hem düşünceleri toparlama açısından hem de olaya farklı bir pencere açmasında ötürü güzel bir okuma oldu.
Demokrasi, sandığımız kadar masum değil. -
ne zaman fransızcadan çevrilmiş bir kitap okusam zorlanıyorum, yoruluyorum, sıkılıyorum
-
Neredeyse 200 yıl öncesi yapılmış tespitlerin bugün bile hala geçerli olması çok ilginç. De Tocqueville amerika ve avrupayı çok güzel gözlemlemiş.
-
"Avrupa'da hemen her yerde hükümdarlar iki şekilde tahakküm kurar:
Yurttaşlarının bir kısmını memurlardan korkutarak,
Diğer kısmını memur olmak için umutlandırarak."
Sf. 45