Kuma I (Kuma #1) by Gülşen Haşimoğlu


Kuma I (Kuma #1)
Title : Kuma I (Kuma #1)
Author :
Rating :
ISBN : 6054737708
ISBN-10 : 9786054737703
Language : Turkish
Format Type : Hardcover
Number of Pages : 480
Publication : Published November 18, 2016

Bir evliliği ayakta tutan yegâne güç; adamın sevdası, kadının bu sevdaya sarılışıdır. Mutluluğun formülü birbirini sevmekte saklıdır. Bu formülü bozacak günler Eroğlu Konağı'nın kapısını çaldığında içeri buyur edilir. Bebek hasretinin tutulduğu konakta KUMA rüzgârı eserken kaosa doğru sürükleyen fırtınaya iki kadın, bir adam tutulur.

Hayat ters köşeden vurarak bebeği olamayan, yıllarca bu esikliğin acısını pervasızca çeken, hastaneden hastaneye koşan, umut etmekten ve istemekten yorulmayan kadının hayatına kuma gölgesi düşürür.

Karısının bebeği olmadığı her gün, aşkı daha sağlam ayakta dururken adamın duygularını ve aklını yitirecek kâbus gerçekleşir. Kokladığı gülün üstüne bir kır çiçeği yerleşir, bu çiçek tohumunu verir ve sevdaya tutulmuş adamın kalbi ikiye bölünür!

Konağa düğünsüz derneksiz, üzerinde bir gelinlikle kapıdan içeri alınan kadını beklediğinden daha zor bir hayat, beklediğinden daha kötü bir evlilik karşılar. Zorlu sınavlara tabi tutulur, aşk ve sevgi yoksunu bir evlilikte ayakta durmaya çalışır. Kocası tarafından merhamet dilenen kadın halini alır.

Sevda bir kadında, tutku bir kadındayken aynı çatı altında zorlu yaşam sürdürülür. Araf'ta kalmış bir adamın, bu adama bağlı iki kadının yaşamı zorlu serüvenlerle akıbeti belli olmayan sona doğru gider.

Ateş düştüğü yeri yakar, KUMA gelir.
Hasreti kadın dindirir, bebek doğar. Adam ikiye bölünür.
Ve aşkı hangi kadın alacak, sorusu akılları alır.
Ben Ezo! Üzerine kuma gelmiş kadınım.
Şimdi sığındığım limanım, kocamın kalbindeki aşkım.
Ben Şerwan! Bir kadının hayatını kalbine, bir kadının hayatını omzuna alan adamım.
Ben Beritan! Kuma giden kadınım.
Benim tek dünyam, kucağıma aldığım bebeğim.


Kuma I (Kuma #1) Reviews


  • moi, k.y.a.

    Kuma’yı Kusma’dan Bitirmek temalı yorumum için az bi’ bekleyin lütfen.
    Tüm kinimi elimden geldiğince kusup döneceğim!


    Söyleyecek çok şeyim olduğunda kendi düşüncelerimin içinde boğulmak gibi hiç sevmediğim bir huyum var ve şu an onun zirvelerinden birini yaşıyorum.
    Dediğim gibi üzerine konuşulması gereken çok şey var ve neresinden başlayayım bilmiyorum ama ilk adımı yazarlardan atacağım sanırım.

    Her ne kadar kitaba kapı gibi verdiğim birin arkasında olsam da bu iki kadın iyi bir şeyler çıkartmıştı diyebilirim. Bir kitap olarak eksikleri vardı belki ama bir yandan benden tam not aldılar çünkü biz tecavüz, ensest, aşiret işleyip bunu yüceltenleri, basitleştirenleri de gördük; bunu sanki afaki şeylermiş gibi yazıp çizenleri, iki fanzetinin arasına sıkıştıranları da görüyoruz.

    Bakın, konu kitapsa her zaman mezhebi geniş biri olmuşumdur. Her konuda okurum, güzel yazıldıysa, çok damarıma basmadıysa severim bile...
    Ama bazen, bazı konularda kurgu deyip geçmeden haddinizi bileceksiniz!
    Birileri bunu yaşarken siz durup bunları basitleştirip üzerine ekmeğini yemeyeceksiniz!
    Y İ Y E M E Z S İ N İ Z

    İşte bu noktada, yiğidi öldür hakkını yeme demişler, burada bir miktar özen gördüm. Olayı pembe bulutlara sarıp aşk, çiçek, böcek demek yerine bölgenin yaşanan gerçeğini anlatmaya çalışmışlardı.
    Üstelik kültüre aşinaydılar, Kürtçe’yi iyi kullanmışlardı.
    Bana dokunan, başıma ağrılar sokan, sinirimi bozup katil olma arzumu tetikleyen bir şeylerdi bunlar. Bu yüzden yazanları tebrik ediyorum. Ama karakterlere öyle kin güttüm ki bu bir işte onun biri!

    Hızlı bir konu bahsi yapıp devam edeceğim:
    Şerwan Ezo ile severek evlenir ancak altı yıllık evliliklerinde çocukları olmaz. Bir aşiretin varisi olan bu adamın üzerinde çocuk baskısı vardır ve ne kadar dirense de çare arasa da ailesinin ikinci gelin baskını onu aşar. Ondan habersiz kız isteme gerçekleşir kuma gelir. Hayat artık bir adam, iki kadının hayatı olur.

    Şimdi...
    Ben kimseyi haklı bulmadım.
    Kimse haksızlığa uğramadı bence.
    HERKES KARARLARININ BEDELİNİ ÖDEDİ!

    Ezo, ilk gelin, adamın göz bebeği, aşkı her şeyi kabullendi!
    Üzerine gelen kumaya göz yumdu ALLAH BELASINI VERSİN!

    Şerwan, herkesin gözünü korkutan sözde ağa olacak kişi var ya... kimseye engel olamadı! Sen adam, o bahsettikleri Şerwan’dıysan alacak karını gidecektin! Yooook gidemedin mi Beritan o gelinliği giymeden, o kanı akıtmadan önce onu gönderecektin! Ama sen ne yaptın?
    Olan olmuş-muş da bilmem ne!

    Ama allah var kitapta en çok Beritan’dan tiksindim.

    Bakın, bu dünyaya geldiğinizde anne baba demeyi değil HAYIR demeyi öğrenin, öğretin!
    Okuma yazma eğitimi vermeden önce susmamanın eğitimini verin!
    Öğretin ki böyle kendi boynuna ilmeği geçiren biri olmayın/olmasın kimse. Ettiğinizi bulurken yok ben haksızlığa uğradım, yok kader, yok Allah beni sınıyor falan... SAKIN HA!
    Susmanızın bedelini cehennem azabını dünyada tadarak ödersiniz.
    Yemin ediyorum size müstehaktır!

    Beritan... Susmakla bu hikâyenin en büyük sorumlusu oldu.
    Babası gelmiş ona sormuş.
    O ne yapmış?
    Sen bilirsin deyip susmuş.
    Ne için?
    Zannetmeyin öyle, onun babası hayır cevabını kabul etmez bir tip falan da değildi yani. Kızın ağzından çıkacak lafa bakıyordu ama O K A H R O L A S I C A S U S T U
    Sonra vay efendim bana haksızlık vay efendim benim yerim yok!
    Sen neden bahsediyorsun kadın ya?
    Sen bunları kendi kendine yaptın!
    Hepsini ama hepsini hak ettin!

    Neyse benim devam etmeye takatim yok çünkü gerçekten canımın içine eden bir konu. Ben bunların yaşandığını biliyorum, görüyorum. Yıl iki bin bilmem kaç demeden yer İstanbul demeden hem de... İnsanlar bunları yaşıyor ama ben en çok çaresizmiş gibi davranmalarına kızıyorum. Çaresi olmayan kişi teslim olmuş kişidir. Ben çaresizliğe inanmıyorum. Zorluklar vardır, aşılması zordur ve bazen ölüm gibidir ama imkânsız değil!
    Canınızı sokakta bulduysanız buyrun vazgeçin, teslim olun.
    Ama sakın sonra ağlamayın!
    Çünkü bence sorumlusu sizsiniz.
    Ve sizin zorunuza gitse bile hak ediyorsunuz!
    Allah kimseye böyle şeyler yaşatmasın diye dua ediyorum ama unutmayın, takdirden önce tedbir vardır.

  • Fatıma Berberoğlu

    İki kadının birden idare edilmesini nasıl bu kadar kolay lanse edebilirler anlam veremiyorum. Karısını seven bir adam güya zorla evlendiği diğer karısıyla gününü gün ediyor, ancak hiç istemiyor. İkisiyle de cinsel anlamda hayatını çok da güzel sürdürüyor. Öyle değil diyenler, boşuna savunuyor benim gözümde. Kadınları aşağılamaktan başka bir amacı olmayan bu kitabı destekleyen okurları anlamıyor, basan yayınevini şiddetle kınıyorum.

  • Bsrtymz

    2 kadın 1 adam kurgularına bile tahammül edemezken kuma temalı kitap okuyorum nedensizce 🙈

  • Kevser Çevik

    Bilen bilir. Bu kızların kurgularında hep bir kadını aşağılama vardır. Kadına her türlü eziyet edilir. Ama kadın bırakıp gidemez. Çünkü gitmek acizliktir falan diye lanse ederler kurgularında. Allah aşkına Wattpad e girip bu yazanların Arızalı kurgusunu okuyun. Ne kadar yüreğiniz kaldırabilecekse. Hele bir de ‘aptal kadın’ muhabbetleri var size anlatamam. Aptal kadın aşağı aptal kadın yukarı. Tamam kadına yönelik aşağılama gerçek bir şey ve artık bir yere kadar engellenemez boyutlarda. Ama kadın bu aşağılamayı nasıl kabullenebilir? Nasıl normal sayabilir bunu anlamıyorum! Ve bunu yazan da kadın. Yazdıkları kurgu hayatın gerçekleri olabilir ama kurgu kendi içinde aşırı mantıksız. Sadece ticari beklenti içinde yazılmış bir kurgu. 👎🏻👎🏻👎🏻👎🏻👎🏻👎🏻👎🏻👎🏻👎🏻

  • Fatmanur Keleş

    Çok iyi